Salon mu? Sokak mı?
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili birçok etkinlik düzenlendi. En etkileyici olanı Unter den Linden’de kadın derneklerinin gerçekleştirdiği renkli ve muhteşem gösterilerle yapılan eylemdi. Türkiye İşçi Partisi’nin de aralarında olduğu bu etkinlik tam bir kadınlar gösterisiydi. Aslında bir anmaydı.
8 Mart, aslında kutlama değil bir anma günüdür! Bunu Sayın Gaye Usluer de anma olarak anlattı. Cem Evi’ndeki etkinliğe de katıldım. Kalabalık bir kadın toplantısıydı.
Cumartesi günü de CHP Berlin Temsilci Birlik Başkanlığı’nın organize ettiği salon etkinliğine katıldım. Sayın Usluer’in konuşması oldukça etkileyiciydi. Fakat toplantıya katılanların çoğu erkekti.
Diyorum ki, bu tür etkinlikleri salona değil, sokağa taşımak gerekir. Salon siyasetini daha önceki birlik yönetimi çok yaptı. Partiye de, etkinliklerin amacına da uygun bir artısı veya getirisi olmadı.
Bundan sonraki etkinlik ve eylemleri mümkün oldukça sokakta yapmak lazım. Salon siyaseti eskidi, çürüdü. Hem salonlara verilen onca paraya yazık oluyor, hem de kimse itibar etmiyor. Temsilci Birlik’in toplantısı kalabalık değildi, ancak daha önceki birlik başkanının yaptığı etkinliklerde de durum farklı olmuyordu.
Temsilci Birlik Yönetimi’ni eleştirmek gibi bir düşünceyle yazmadım bunu. Ama artık bir şeylerin değişmesi gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Cumhuriyet sevdalıları arıyorsan, sokakta bulursun.
“Sensiz bir eksiğiz” diyorsan, toplumsal eylemler yapacaksın. Yepyeni bir model üzerinden yapılanan birlikler bunu yapmak zorunda. Yeni adı CHP Sosyal Demokratlar Berlin Eyalet Teşkilatı olması dolayısıyla, örgütlenme modeli de sosyal demokrasi üzerinden yapılmalı. CHP’nin ne kadar sosyal demokrat olduğunu iyi anlatmak gerekir.
İnsanları da artık bir parti kimliği üzerinden değil, daha çok demokratik kurallar ve kurumlarla örgütlemek gerek. Yani, demokrasiye inanan ve savunan herkesi kucaklamak işe yarar. Bu yazımdan kimsenin olumsuz bir şey çıkarmayacağına inanıyorum. Şahsen ben, önümüzdeki dönemde salon yerine mümkün oldukça sokak etkinlikleri yapılmasını doğru buluyorum. Elbette ki sokakta yapılamayacak toplantılar da var.
İkinci bir önemli husus da, Türkiye’den mümkün oldukça siyasetçi yerine akademisyen getirmenin daha faydalı olacağını düşünüyorum. Siyasetçileri her gün dinliyoruz, geldiklerinde farklı bir şey konuşmuyorlar. Onların tek derdi seçilmek ve milletvekili olmak veya kalmak.
Sayın Prof. Dr. Gaye Usluer Hocamıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Günün anlamına çok uygun bir konuşmacıydı kendisi.
Konuk Yazar: Veli Tatar – 11.03.2024
Aypa.tv da yayınladıgın için teşekkür ederim Ali abicigim.
Saygılar sunarım.
Tabii ki Sokak siyaseti yani sahaya inme halkla beraber olma iç içe siyaset yapma Bunların hepsi çok doğru zaten temsilci Birlik olarak Önümüzdeki hedefin bu olduğunu belirtmek istiyorum Ve gerçekten de insanlara dokunduğunuz zaman halkın içinde olduğunuz zaman siyaseten bir yerlere varırsınız Tabii ki salonlarda yapılacak toplantılar etkinliklerde olacaktır Ama genel olarak Sokak siyasetin olmazsa olmazıdır Türkiye’den gelecek misafirler için de konusunda akademik bilgiye sahip kişilerin tercih edilmesi doğru tespittir Tabii bütün bunları yapmak isterken beraber çalışabilme ruhu ve desteğe ihtiyacımız var Bu tür düşünceler ve eleştiriler ileride daha iyi olmamız için Yapıcı düşüncelerdir diye düşünüyorum