“HERKEZ” DEĞİL “HERKES” LÜTFEDİP OKUSUN!

“HERKEZ” DEĞİL “HERKES” LÜTFEDİP OKUSUN!

“Eğer Avrupa’da “Türk” kimliğimizi korumak istiyorsak, bunun olmazsa olmazı Türkçedir!”
Unutulmasın ki dilini kaybeden, önce kimliğini sonra da dinini kaybeder ve yaşadığı topluma asimile olup Alman, Amerikalı, Hollandalı, Belçikalı, Fransız vs vs.. olur gider. Haaa, kimliğimizde Türk yazar ama, Türk gibi Türkçe konuşamayan ve Türk gibi düşünemeyen Avrupalı Türkler olup çıkarız!
Aman Allahım, düşüncesi bile insanı ürkütüp korkutuyor!
Kurtuluş reçetesi, tek kurtuluş yolu, önce aile içinde Türkçe konuşacağız, sonra da okullarda verilen Türkçe derslerine katılacağız. Okullarda Türkçe dersi yoksa, verilmesi için girişimlerde bulunmalıyız!

Evde Türkçe konuşmak yeter mi?
“Evde Türkçe konuşuyoruz, bu yüzden okulda olmasa da olur!” diye düşünüyorsanız, yanlış yoldasınız!
Bu demek oluyor ki siz asimile olmaya başlamışsınız bile.
“Türkçe dersi veren öğretmeni sevmiyorum, o falancacı, fişmancacı vs vs. bu yüzden çocuğumu Türkçe dersine göndermiyorum!” diye de düşünüyorsanız, yine yanlıştasınız. Meseleyi lütfen kişiselleştirmeyelim!
“Çocuğum şu anda okulda çok başarılı!” veya “Ekstradan Türkçe dersine de katılırsa aklı karışabilir, ya da zorlanabilir!” düşüncesiyle de çocuğunuzu Türkçe derslerine göndermiyorsanız, yine hatalısınız!

Baştan da dedik: Avrupa’da yaşadığımız toplumların içinde eriyip gitmemek için tek olmazsa olmazımız Türkçedir!
Bunun başka yolu yok!
Son olarak, bir medya mensubu olarak diyorum ki Türkçemize sahip çıkmak için ikinci bir kurtuluş yolumuz, Avrupa’daki Türkçe gazeteleri okumaktır! Gerek ulusal, gerekse yerel gazeteleri ayırım yapmadan okuyalım, destek olalım, sahip çıkalım!
Yarın, öbür gün bir olumsuzluk çıktığında “Nerede bu gazeteler ve gazeteciler?” diye feryat edeceksiniz ki gidişat maalesef o yönde. Maalesef Avrupa’daki Türk medyası hızla okur kaybediyor.

İnternetten gazete okumak
Evimize günlük olarak en azından bir Türk gazetesi girsin!
Girsin ki evlatlarımız Türkçe okusun. Türkçe kelime hazineleri genişlesin.
“Efendim, ben zaten internetten hergün okuyorum” diye olayı geçiştirip topu taca atmayalım!
Tamam, internetten de okuyorsunuz ammaa bana göre gazete demek kağıtta yazılı olandır!
Kağıt ve mürekkep kokusu olmadan, kağıdın hışırtısını duymadan okumaktan zevk almıyorum vesselam!
“Herkez” değil “herkes”e tekrar sesleniyorum: Anadilimiz Türkçemize sahip çıkalım!
Bu vesileyle 21 Şubat Uluslararası Anadil Günü kutlu olsun!

Nokta atışı
Almanya’da, bilhassa da bulunduğumuz eyalette yaşayan Türkçe gönüllüleri ve eğitimcileri ne gariptir ki kendilerinden başka kimseyi tanımıyorlar!
Hele Türk medya temsilcilerini hiç önemsemiyorlar!
Sanki biz onların sekreteriyiz! Bir çok etkinliklerine gelsek de olur, gelmesek de olur. Hiç farketmez onlar için!
Zaten sosyal medya çıktı çıkalı, hepsi gazeteci ve televizyoncu rolünü de üstlendiler maşallah!
Gazete alıp da okumazlar!
Gazete ve gazetecilere destek olmak akıllarına dahi gelmez!
Aslında akıllarına geliyor ama işlerine gelmiyor!
Oysa Türkçe üzerinden yıllardır ekmek yiyorlar! Bazıları da bu sayede prim yapıp, ünlü oldular!
Bu arkadaşlar artık tıkandılar! Artık fayda değil zarar veriyorlar!
Eğer ki gerçekten Türkçe aşığıysalar, hakikaten dava insanıysalar, köşelerine çekilme zamanı geldi ve geçiyor!
Bu kutsal davayı taze isimler, yeni yüzler ve gençler üstlenmeli!

En çok yazdığım haber konusu
40 yıldan beri basın mensubu olarak Türkçe konusunda yüzlerce haber yaptık, köşe yazısı yazdık ve televizyonda program konusu yaptık.
Anadilimiz, elbette ki yapacağız. Helal olsun!
Ama, sözde bu konunun öncüleri bizi hala görmezden gelmeye devam ediyorlar.
Zaten görmedikleri için kendileri çalıp, kendileri oynadıkları için, Türkçe bitmek üzere veya bitti.
Oysa, bizler bu olayın dışında değil, tam merkezindeyiz!
Bu vesileyle 21 Şubat Dünya Anadil Günümüz kutlu olsun!

Tevfik Kara – 21.02.2024

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*