DR. TURGUT ALTUĞ: “BEŞ OY DA YEŞİLLERE”

Berlin Eyalet Parlamentosu Yeşiller Partisi Kreuzberg 3. Bölge Milletvekili adayı Dr. Turgut Altuğ ile söyleşi

Hüseyin İşlek / HAYPA.de / ÖZEL HABER

Bilindiği gibi Almanya’da 26 Eylül’de seçimler var ve 2021 yılı süper seçim yılı olacak. Bu yıl genel seçimlerin yanı sıra başta yaşadığımız başkent Berlin ve Mecklenburg-Vorpommern olmak üzere altı eyalette de eyalet meclisi seçimleri var. Koronavirüs salgını seçim hazırlıklarını büyük ölçüde zorlaştırıyor. Bu yıl hangi partiden Türk kökenli kimlerin milletvekili olarak parlamentoya girecekleri ise merakla bekleniyor.

Başbakan Angela Merkel bu seçimlerde aday olmuyor. Gerek Almanya Federal Parlamentosu’na, gerekse eyalet parlamentolarına girebilmek için çok sayıda Türk ve yabancı kökenli de bu seçimlerde milletvekili adayı oldu. Federal Parlamento’da başbakan Angela Merkel’in yerine Almanya Şansölyesi, Türklere yakınlığı ile bilinen Hristiyan Demokrat Partili (CDU) Laschet’in Federal Başbakan adayı olması geçtiğimiz günlerde kesinleşti ve 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde Hristiyan Birlik Partilerinin (CDU/CSU) ortak adayı Armin Laschet oldu. Berlin Eyalet Parlamentosu’nda ise hükümet eden Belediye Başkanı Michael Müller’in yerine Berlin Eyalet Başbakanı kim olacak belli değil; zira Müller’in hedefi Federal Meclis’e girmek. Biz de Berlin eyalet milletvekili adayları ile onları yakından tanımanız için söyleşi yaptık.

Sayın Dr. Turgut Altuğ, siz Kreuzberg 3. Bölgeden YEŞİLLER milletvekili adayısınız. Sizi biraz yakından tanıyalım mı? Milletvekili seçilirseniz hangi konulara ağırlık vereceksiniz?

Öncelikle beni iki dönemdir Kreuzberg bölgesinden meclise gönderen seçmenlerime teşekkür etmek istiyorum. On yıldan bu yana yaptığım başarılı çalışmalar birçok kez basında, kamuoyunda söz konusu edilmiştir. Seçim bölgemi ilgilendiren ve orada yaşanan güncel sorunların çözümü, öncelikli çalışma konularım olmaya devam edecektir. Örnek vermem gerekirse konut sorununun çözümünde, kiraların düşürülmesinde hükümette sağladığımız fakat arttırılması gereken çalışmalar (Kreuzberger Zentrum denilen yerdeki konutların özel bir firmaya satışını ve bunun getireceği kira artışlarını engelledik. Bu daireleri Berlin eyaletine ait bir konut firmasının, Gewobag, satın almasını sağladık); Mietendeckel denilen yasanın Federal Meclis’te çıkması için Yeşiller Partisi olarak yaptığımız çalışmaları sürdürmek; Korona krizinde önemini daha çok belirginleştiren parkların, yeşil alanların, doğanın korunması, geliştirilmesi; organik, çevre ve doğa dostu gıdalara yapılan ve CDU-SPD hükümeti döneminde Federal çapta ne yazık ki azaltılan devlet desteğini yeniden düzenlemek, arttırmak ki bununla gelir düzeyi düşük olan vatandaşların da bu ürünleri tüketimini sağlamak; Berlin eyaletinde bu konuda ulaştığımız başarıları sürdürmek ki okullarda ve kreşlerde, yuvalarda organik yemek oranını % 15’ten % 50’ye çıkarmış durumdayız, bunu % 100’e ulaştırmak istiyoruz.

Bildiğiniz gibi okullarda öğle yemekleri artık ücretsiz, aynı şekilde öğrencilerimiz toplu ulaşım araçlarını da ücretsiz kullanabilmekteler. Bu kazanımları korumak ve sürdürmek yine çalışmalarım arasında olacaktır. Aynı yoğunlukla sürdürmek istediğim çalışmalardan bir diğeri ise bisiklet yollarının ve alt yapısının geliştirilmesi, araba park yerlerinin azaltılarak buraların ağaçlandırılması, yeşillendirilmesi, göletlerin, havuzların ve çeşmelerin oluşturulması ki iklim krizi, iklim değişikliği had safhada ve şehirde yaz aylarında yaşanan sıcağa karşı bu ve benzeri önlemlerin bir an önce alınması gereklidir.

Toplu taşım araçlarının yaygınlaştırılması ve bireysel araç kullanımının gereksiz hale getirilmesi, yapmak istediğim işler arasındadır. Sürdürmek istediğim en önemli çalışmalarımdan bir tanesi Kottbusser Tor’da ve diğer kamu alanlarında güvenliğin sağlanmasındaki kazanımları korumak ve bunu arttırmaktır. Bunun sağlanmasında polisin hükümetimiz döneminde yoğunlaştırdığı çalışmalarının yanı sıra belediyenin de yapması gereken şeyler vardır. Bunlardan bir tanesi o bölgedeki kamu alanlarının şu ankinden farklı düzenlenmesi ve orada yaşayan vatandaşların sorunlarıyla daha fazla ilgilenilmesidir.

Peki göçmenlerin durumu?

Bu yılın Ekim ayında göçün 60. yılını kutlayacağız. Bu kadar yıldan sonra Almanya’da özellikle Türk vatandaşlarının çifte vatandaş olmalarının önündeki engellerin ki bu bir Federal düzenlemedir, kaldırılması Yeşiller olarak yapmak istediğimiz çalışmalardan bir tanesidir. Aynı şekilde Berlin’de de Alman vatandaşı olmayan kişilerin en azından yerel seçimlere katılımının sağlanması konularımız arasındadır. Bu durumun günümüze kadar değiştirilmemiş olması Alman demokrasisi için ne yazık ki bir utanç kaynağıdır. Berlin eyaleti olarak Yeşiller partisinin hükümetteki girişimiyle Almanya çapında tek olan, “Ayrımcılığa Karşı Yasa”yı çıkarttık. Bununla iş ortamında, kamu kuruluşlarında, kiralık ev ararken vb. birçok alanda ayrımcılığa uğrayan vatandaşlara mahkemeye başvurma, dava açma yolunu açtık.

Seçimler ve seçim kampanyası hakkında neler söyleyeceksiniz?

Bu sene aynı anda üç seçimin yapılması söz konusudur. Verilecek oy sayısı ise beştir. 26 Eylül 2021’de Federal Meclis’in yanı sıra Berlin Eyalet Meclisi ve Berlin Belediye Meclisleri (BVV) seçimi de yapılacaktır. İki Federal Meclis oyunun biri aday kişiye ve bir partiye, iki Eyalet Meclisi oyu yine bölge adayına ve bir partiye ve son olarak da Belediye meclis seçimi için bir oy bir partiye verilecektir. Kampanyamız “BEŞ OY Yeşillere” diye özetlenebilir. Tabii ki bu üç mecliste en çok sandalyeye sahip olarak iklim değişikliği, konut, ulaşım, sağlık, Korona krizi vb. gibi daha birçok sorunun çözümünde Başkan adaylarımız Annalena Baerbock ve Bettina Jarasch ile vatandaşlarımıza verdiğimiz hizmetleri sürdürmek ve arttırmak istiyoruz.

Güçlü bir sosyal devlet ve kira/kiracılar sorunları? Artan kiralar (Mietendeckel) konusu?

Öncelikle kira alanındaki başarılarımızı sıralamak istiyorum:

– Vorkaufsrecht denen uygulamayla vatandaşları evlerinden kiraları arttırarak ya da başka şekilde çıkartıp bu konutları fahiş fiyatlarla satan firmaları elimizden geldiğince engelledik ve bununla binlerce konutun gelir düzeyi düşük vatandaşların elinde kalmalarını sağladık.

– Muhit koruma alanları büyük ölçüde genişletildi, 2016 sonundan bu yana yaklaşık 30 yeni alan eklendi. Bundan yaklaşık 1 milyon kişi yararlanmakta (Kiralık dairelerin kat mülkiyetine dönüştürülmesine izin verilmemektedir, lüks tadilat yasaktır).

– İlçelerdeki ücretsiz kiracı danışma merkezleri ve personelleri için daha fazla fon sağlanmıştır.

– Spekülatif olarak boş tutulan konutları sona erdirmek ve kaçak kiralık tatil evlerini önlemek için yasa çıkardık ve bunu sıkılaştırdık.

– Sosyal konutlarda, düşük gelirli aileler için kiraları düşürdük

– Devlete ait konut şirketlerini sosyal olarak yeniden düzenlemeye devam ettik, sosyal konutlar için yeni inşaat sübvansiyonlarını büyük ölçüde arttırdık ve yeni binalar ve mevcut binaların satın alınması için kooperatif sübvansiyonları için mücadele ettik.

Seçim programımız hedeflerimiz ise şunlardır:

– Kentsel Gelişim Planı “Konut 2030” o zamana kadar inşa edilen her iki yeni daireden, konuttan birinin kamu yararına veya kar amacı gütmeyen firmalar, kuruluşlar tarafından oluşturulması (Viyana şehri örnek olarak alınarak).

– Yaklaşık 260.000 dairenin sosyalleştirilmesine yönelik seçim günü yapılacak olan referandum, Berlin için yararlanmamız gereken büyük bir fırsattır. Burada siyasetin ekonomiyi düzenlemesi gereklidir.

– Kira sınırı: Federal hükümet ve Federal Meclis artık eyaletlere ve belediyelere kiraları kendilerinin düzenlemesi ve kira sınırı koyabilme imkanını vermelidir.

Bir erkek siyasetçi olarak hangi kadın/erkek sorununu gündeme getireceksiniz?

Yeşiller Partisi’nde siyasi gücün en az % 50’si kadınlarındır. Almanya’daki siyasi partiler içerisinde kadınların en çok yer aldıkları, siyaset yaptıkları, yönettikleri parti bizim partimizdir. Toplumda marjinalleştirilen bireylerin ve göçmenlerin de en çok yer aldıkları parti Yeşillerdir. Bu benim için bir gurur kaynağıdır.

Birinci kuşaktan yalnız yaşamak zorunda kalanlar (kadın&erkek) için tavsiyeleriniz nelerdir?

Bu vatandaşlarımız için yapmak istediklerimiz şunlardır. Huzur evlerinin, birden fazla neslin bir arada yaşadıkları konutların göçmen kökenli vatandaşlarımız için de yaygınlaştırılmaları. Sağlık alanında çalışan tüm personelin Korona krizinde olduğu gibi yalnızca alkışlanmaları yetmez. Maaşlarının arttırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi bir an önce gerçekleştirmek istediklerimizdendir.

Eğitim, eğitimde eşitlik, çocuk yuvaları ve okulları sorsam ne dersiniz?

Öncelikle eğitim alanındaki başarılarımızı sıralamak istiyorum:

– Karma eğitim okulları, Gesamtschule, Berlin Okul Yasası’na madde olarak resmi okul olmak üzere eklenerek güçlendirildi ve böylece fırsat eşitliğine ve kapsayıcılığa büyük katkı sağlandı.

– Okullardaki teknik donanım, özellikle bilgisayar, iletişim teknolojisi, önemli ölçüde geliştirildi.

– İlkokul öğretmenlerine daha yüksek gelir sağlandı.

– Öğretmenlerin hazırlayıcı staj pozisyonlarının sayısı arttı, öğrencilerin çok dilliliği (Türkçe dahil) teşvik edildi, siyasi eğitim güçlendirildi ve müfredat dışı öğrenme yerleri genişletildi.

– Pek çok yeni okul yapımı ve var olanların tamir edilmesi için planlama süreçleri hızlandırılmış ve alt yapısı birçok yönden önemli ölçüde iyileştirilmiştir.

– Yeşiller olarak, nihayet tüm Berlin okullarını okul sosyal hizmet uzmanları ile donattığımız için özellikle mutluyuz.

– daha önce de belirttiğim gibi toplu taşım ve öğle yemeğinin ücretsiz olmasını sağladık. Okul ve yuvalardaki yemeklerin kalitesini de arttırdık.

Seçim programımız hedeflerimiz ise şunlardır:

– Hedefimiz “herkes için bir okul”. Gesamtschule sistemini yaygınlaştırmak, desteğe ihtiyacı olan öğrencilere verilen teşviki sağlayan, aynı zamanda çabuk öğrenen, yüksek performanslı öğrencilerin de faydalanabileceği ortak bir eğitim ortamı.

– Berlin okullarının daha iyi eğitilmiş personele ihtiyacı var: öğretmenlerden eğitimcilere, psikolojik destekten, sekreterliklere, temizlik personeli ve kapıcılardan çok çeşitli disiplinlerden yatay geçiş yapan elemanlara kadar.

Çevre ve doğanın korunması konusunda ne düşünüyorsunuz?

Son beş yıl içinde hükümette doğa ve çevre koruma konusunda ulaştığımız başarıların hepsini burada saymam mümkün değil. Bunlardan birkaçını belirteyim. Berlin’de ağaçların ve yeşil alanların, börtü böceğin ki onlarsız birçok sebze ve meyveyle masalarımızı donatamayız kısacası doğanın korunması için ayrılan ödeneği yaklaşık iki katına çıkardık. Bu alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşlara yapılan devlet desteğini arttırdık. Çevre, doğa ve Tüketici koruma alanlarında göçmen sivil toplum kuruluşlarının da katılımını ve onlara yapılan eyalet mali desteğini oluşturduk.

Son söz sizin! Siz seçmenlerinize, Berlinlilere ne söylemek istersiniz?

Almanya’da ne yazık ki artan aşırı sağcı ve ya da toplum huzurunu bölen oluşumların karşısında durmak, onların meclislerde temsil edilmesini engellemek ve demokratik haklarımızı korumak hepimizin ortak görevidir. Oy kullanma hakkına sahip olan tüm Berlinlileri sandık başına ya da mektupla oy kullanmaya çağırıyorum. Haydi seçimlere! Berlinlilerin biz Yeşilleri ve referandumu desteklemelerini bekliyorum. Teşekkürler, çalışmalarınızda kolaylıklar.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*